Zeliha’nın yüreği, yaşlılığın gölgesinde kaybolmuş bir çöl gibidir. Umutsuzca torun sevgisiyle yanıp tutuşan bu çölde, karanlık bir kuyunun içinde boğulmak isteyen bir umutsuzluk vardır. Bir gün, çaresizlikten karanlığın kapısını çalar ve cinlerin tuzak dolu dünyasına adım atar. Üç harflilerle yapılan bu korkunç anlaşma, Zeliha’nın yaşamını sonsuza dek değiştirecektir. Beklenen torun Nazar, onun kollarında belirir, ancak bu mutluluk masum değildir. Çünkü bedel ödenmelidir; Nazar, kadınlığa adımını attığı anda, üç harflilere teslim edilmelidir. Oğlu ve gelini, bu laneti görmezden gelirler, ta ki canlarına mal olana dek. Zeliha, acı dolu bir kaderle karşı karşıya kaldığında, büyüden tövbe eder ve tek amacı torununa adanmış bir yaşam sürmektir. Ancak, karanlık güçlerin oyunu, onun çabalarını boşa çıkarır ve Nazar’ı korkunç bir sona sürükler.