Bir adam, baba olmanın getirdiği sorumluluklar ve evliliğinin çatırdaması arasında sıkışmış, her geçen gün biraz daha tükenmektedir. Çocuklarının ihtiyaçları, iş hayatındaki baskılar ve eşinin ilgisizliği, adamın içindeki boşluğu her geçen gün daha da büyütür. Kendini çıkışsız bir döngüde hisseden adam, bir gece çaresizce bir flört uygulamasına kaydolur. Sadece basit bir kaçış aradığını düşünürken, karşısına çıkan son derece etkileyici ve gizemli bir kadının profiline sağa kaydırır. Ancak bu kadının bir insan olmadığını bilmemektedir. O, Succubus adı verilen, ruhları yavaş yavaş tüketen karanlık bir iblistir. Adam, bu kadının büyüleyici cazibesine kapıldıkça, aslında ruhunu yavaş yavaş kaybettiğini anlamaz. İblisin etkisi altında kalan adam, kendini derin bir karanlığın içine çekilirken bulur. Artık ne ruhu ne de hayatı eskisi gibi olacaktır; geri dönülmez bir yola girmiştir ve bu karanlık onu tamamen ele geçirecektir.