Savaşın acımasız izlerinden kaçmak için yola çıkan Albay Lee Gunner, artık geçmişin gölgelerinden arınmak ve çocuklarıyla arasındaki kopmuş bağları yeniden inşa etmek için yeni bir başlangıca karar verir. İki oğlunu ve amcası Jon’u yanına alarak, doğanın sunduğu huzuru arayan bir kamp gezisi planlar. Bu gezinin, hem fiziksel hem de ruhsal olarak bir iyileşme ve yeniden doğuş fırsatı olacağına inanır. Ancak, bu umut dolu kaçışın hemen ardından, işler kontrolden çıkar. Jon’un bir tuzağa düşmesiyle başlayan bu süreç, onları acımasız bir uyuşturucu çetesinin hedefi haline getirir. Çetenin liderleri, Gunner’ın etkileyici dövüş becerileri karşısında bir bir devrilirken, çetenin hapishaneden yönettiği Dobbs, Gunner’ın çocuklarını kaçırır. Albay Gunner, şimdi yalnız ve öfkeli bir şekilde, oğullarını kurtarmak için amansız bir savaşın içine sürüklenir. Karanlık ormanların derinliklerinde, her adımında daha büyük tehlikeler ve sürprizlerle karşılaşan bu baba, sadece bir savaşçı olarak değil, aynı zamanda bir baba olarak da en derin sınavlarla yüzleşmek zorunda kalacaktır. Huzur arayışının, onun için nasıl bir kabusa dönüştüğünü anlamaya çalışırken, aynı zamanda çocuklarını kurtarma mücadelesi verir.