Fiona, hayatındaki belirsizliklerin ortadan kalkmasını beklerken, annesi Helen’in yıllar sonra biyolojik annesini bulma haberini aldığında her şeyin sarsıldığını hisseder. Bu ani gelişme, onu İrlanda’ya gitmeye yönlendirir ve annesiyle olan bağını yeniden değerlendirmeye davet eder. Helen, geçmişin gölgeleriyle yüzleşmeye başladığında, karmaşık duygu selinin içinde kaybolur. Fiona, tanıştığı çekici bir dul adamla yaşadığı duygusal bağın getirdiği karmaşayı hissetmeye başlar. Hayatının zorluklarıyla başa çıkmaya çalışan Fiona, annesiyle geçireceği zamanın ona umutsuz bir şekilde de olsa bir fırsat sunacağına içtenlikle inanır. Ancak bu süreç, gerçekte kendi şansını yaratmanın çok daha karmaşık ve zor bir yolculuk gerektirdiğini gösterecektir.