Uzun süredir hissetmediği bir heyecanla dolup taştı. Donya’nın sıradan bir kadının ötesine geçmesini sağlayacak bir teklif, hiç beklemediği bir anda hayatına girmişti. Göçmenlerle dolu, çeşitli kültürlerin ve dillerin bir arada bulunduğu apartmanında sessiz bir yaşam sürdürmekteydi. Ancak bir gün, eski bir Çin işine ait olan fal kurabiyesi üretim fabrikasından gelen teklif, Donya’nın dikkatini çekti. Bu teklif, ona fal yazma işini sunuyordu ve hayatında yeni bir sayfa açmanın eşiğindeydi. Donya, ilk başta bu işin ne kadar ilginç ve gizemli olabileceğini düşünmedi. Ancak kurabiyelere yazacağı mesajların, insanları nasıl etkileyebileceğini fark ettiğinde, işin ciddiyetini anlamaya başladı. Her kurabiye, içindeki mesajlarla adeta bir kehanet haline geliyordu. Donya, kendini sadece fal yazarken değil, aynı zamanda çevresindeki insanların hayatlarına dokunurken de buldu. Fal kurabiyeleri, onun için bir eğlenceden çok daha fazlası olmuştu. Komşularının geleceğiyle ilgili ipuçları veren bu mesajlar, Donya’yı bir bilge gibi hissettiriyordu. Sıradan günleri bir kenara bırakmış, kendini yeni ve büyülü bir dünyanın içinde bulmuştu.