Polonya’nın derinliklerinde, kışın soğuk rüzgârları arasında bir umut ışığı yanıyordu. Genç boksör Jedrzej, cesur bir adım atarak özgürlüğün ve zaferin peşinden gitmeye karar verir. Babasının izinden gitme arzusu, onun içindeki ateşi daha da harlandırırken, tarihin en büyük dövüşçüsü olma hayaliyle yanıp tutuşur. Ancak, yabancı bir ülkede hayatta kalmanın getirdiği zorluklar karşısında, yalnızca karısının desteğiyle mücadele eder. Göçmen olmanın ve bilinmeyen bir dünya ile başa çıkmanın acımasızlığı, Jedrzej’i adeta yok eder. Aylar süren bu çetin süreç, hayallerinin bedelini ödeyip ödemeye hazır olduğunu sorgulamasına neden olur. Nihayetinde, hayatını köklü bir şekilde değiştirecek tehlikeli bir kararla karşı karşıya kalır; hileli bir dövüşe katılmayı kabul eder. Bu cesur karar, boks kariyerini ve tüm yaşamını geri dönülemez biçimde etkileyecektir.