Jaq ve Shane, uzun bir süredir bekledikleri dinlenme gününün tadını çıkarıyordu. Her şey yolunda ve güzeldi; kuşlar ötüyor, rüzgar hafifçe esiyordu. Fakat bir anda gelen telefon bildirimi tüm bu huzuru bozdu. Gelen bildirimde, bir çocuğun kaçırıldığı ve kaçıranların aracının hemen arkalarında olduğu yazıyordu. Başta bunun sadece bir tesadüf olduğunu düşündüler, fakat gerçek hızla yüzlerine çarptı. Şimdi her şey değişmişti. Kaçırılan çocuğun hayatı onların ellerine kalmıştı ve zamanla yarışmaları gerekiyordu. Ancak bu sadece bir çocuk kurtarma hikayesi değil, aynı zamanda Jaq ve Shane’in hayatta kalma savaşıydı. Her saniye, onları geri dönülemez bir sona yaklaştırıyor ve tehdit adım adım büyüyordu. Kaçışları, onları tehlikenin derinliklerine sürüklüyor ve içsel korkularıyla yüzleşmelerine neden oluyordu. Artık sadece çocuğu değil, kendilerini de bu karanlık oyundan kurtarmak zorundaydılar.