Amalfi Sahili’nin büyüleyici manzarasında, zarif bir otelin yöneticiliğini üstlenen Gabriella, altmışlarının başlarında, hayatını ailesine adayan olgun bir kadındır. Yıllar boyunca çocukları için her şeyini vermiş, kendi arzularını hep bir kenara bırakmıştır. Ancak çocuklarının büyüyüp bağımsızlaşmasıyla, Gabriella’nın hayatında bir dinginlik başlar. Kendi yolunu yeniden keşfetme arayışı içinde, bir gün genç ve enerjik Elia’yla tanışır. Elia, Gabriella’nın hayalini bile kurmadığı bir insan, özgür ruhlu, karizmatik ve çekici bir adamdır. Onun varlığı, Gabriella’nın yıllardır bastırdığı tutkuları ve duyguları tekrar yüzeye çıkarır. Kendini yeniden gençleşmiş, sevilen ve arzu edilen bir kadın gibi hisseder. Elia, Gabriella’ya hayatın ne kadar heyecan verici olabileceğini gösterir, onu bir zamanlar kaybettiği neşeyle doldurur. Fakat Gabriella’nın çocukları, annelerinin bu yeni ilişkisinden oldukça endişelidir. Onlar, Elia’yı şüpheli bir şekilde gözlemlerler. Elia’nın niyetlerinden emin olamamaları, annelerinin güvenliği konusunda endişe duymalarına sebep olur. Gabriella, özgürlük ve tutkularını yeniden keşfetmenin heyecanı ile çocuklarının bu yeni durumu sorgulayan bakışları arasında sıkışır. Ailesinin güvenliğini riske atmadan, kendi mutluluğunu ve kişisel gelişimini nasıl sürdürecektir? Gabriella, bir yandan yeni bir ilişkiye adım atmanın heyecanını yaşarken, diğer yandan çocuklarının endişelerini göz ardı etmekte zorlanır. Sevgi ve aile bağları arasında bir seçim yapmak, Gabriella’nın hayatını yönlendirecek bir karar olacaktır.