1978 yılının serin bir akşamında, Hindistan’ın bir köyünde hayata tutunmaya çalışan Narendra, yaşamın tüm zorluklarına rağmen, inancını asla kaybetmeyen bir gençti. Yoksulluğun pençesinde büyümüş, ama yine de umut dolu hayallerini kaybetmemişti. Her sabah, yeni bir umutla güne uyanıyor, fakat bir yandan da kaderin ona ne getireceğini bilmemenin endişesini yaşıyordu. Bir gün, hayatının tam ortasında beliren Ajeng, Narendra’nın dünyasını kökünden değiştirdi. Ajeng, sadece güzelliğiyle değil, aynı zamanda gizemli kişiliğiyle de Narendra’nın ilgisini çekti. İkilinin yolları, sıradan bir karşılaşmadan çok daha fazlasıydı; bu, kaderin ustaca ördüğü bir aşk hikayesinin başlangıcıydı. Narendra, Ajeng’in sırlarla dolu kişiliğini keşfettikçe, ona olan sevgisi daha da derinleşti. Ajeng’in her geçen gün yeni bir gizemle karşısına çıkması, bu aşkı daha da karmaşık hale getirirken, Narendra’nın kalbindeki tutku ateşini harladı. Bu tutkulu aşk hikayesi, her iki taraf için de hayatlarının en unutulmaz deneyimlerinden biri olarak şekillendi.