1888 yılında, Londra’nın karanlık sokaklarında, Bishops Gate Hapishanesi’nde yaşanan dehşet verici olaylar, şehrin kalbine saplanan bir laneti simgeler. William Colcott’un elektrikli sandalyede idam edilmesiyle birlikte, hapishane duvarlarının ardında tuhaf bir enerji yayıldı. Gölgelerden çıkan sinsi figürler ve gizemli sesler, hapishaneyi adeta bir hayalet şehrine dönüştürdü. Otopsi fotoğrafçıları Frederick Ladbroke ve Emma Wickes, bu paranormal fenomenleri araştırmak üzere bir araya geldiklerinde, aslında şehrin tarihinin en karanlık gizemlerine doğru bir yolculuğa çıkmış olduklarının farkına vardılar. Lucian Abberton’un rehberliğinde, Colcott’un lanetini çözmek ve şehri etkileyen bu karanlık gücü durdurmak için tehlikeli bir yolculuğa atıldılar. Victoria dönemi Londra’sında, geçmişin izlerini takip ederek şehri kurtarmak için cesurca ilerlediler.