1970’lerin son günleri, gençliğin ve özgürlüğün dorukta yaşandığı bir dönemdi. Bu dönemde, 25 yaşlarındaki iki genç, hayatlarını dolu dolu yaşamanın keyfini çıkarıyordu. Bir gün, bir parkta yolları kesişti ve bu tesadüfi karşılaşma, büyük bir aşka dönüşen tutkulu bir ilişki başlattı. Gençlerin arasında kısa sürede oluşan bu derin bağ, hayata ve geleceğe dair hayallerle beslendi. Ancak, hayatın acımasız gerçekleri ve beklenmedik olaylar onları bekliyordu. Ani bir trajedi, bu iki sevgiliyi birbirinden ayırdı ve her biri kendi yolunda savruldu. Yıllar geçti, hayat devam etti ama aralarındaki sevgi ve özlem hiç azalmadı. Ayrı geçen 30 yıl boyunca, yeniden bir araya gelme umudunu kaybetmeden yaşamlarını sürdürdüler. Ferzan Özpetek’in kendi deneyimlerinden ilham aldığı bu hikaye, dramatik ve romantik öğelerle bezenmiş, hayatın tüm iniş çıkışlarına rağmen sona ermeyen bir aşkı anlatır.