Miami’nin neon ışıkları altında, yılların tecrübesiyle donanmış iki polis, Mike Lowrey ve Marcus Burnett, şehrinin son kaleleridir. Ancak, yaşlanmanın kaçınılmazlığı onları da etkiler; bedenleri artık eskisi kadar güçlü değildir, ancak ruhları hala aynı arzuyla doludur. Emeklilik düşüncesi, her ikisinin de kafasında dolaşırken, Miami’nin huzuru bir kez daha tehlikeye girer. Mike ve Marcus, emeklilik hayallerini bir kenara bırakarak tekrar göreve çağrılır. Bu seferki düşmanları, şehrinin en ürkütücü suç lordlarıdır. Karşılarında, sadece fiziksel bir tehdit değil, aynı zamanda kendi içlerindeki şeytanlarla da savaşmak zorunda kalacakları bir düşman vardır. Üstelik, artık suç lordları tarafından hedef alınmışlardır. Amerika’nın en çok aranan suçluları olarak anılmaya başlarlar. Ancak, bu sadece bir görev değil, aynı zamanda bir namus ve vefa savaşıdır. Geçmişteki cesaret ve sadakatleriyle, adlarını temize çıkarmak ve şehirlerini tekrar güvenli kılmak için ellerinden gelenin en iyisini yapacaklardır. Ancak, bu seferki mücadele, sadece fiziksel ve duygusal değil, aynı zamanda ruhsal bir savaş olacaktır. Kendi içlerindeki karanlıkla yüzleşmeleri gerekecek ve sadece en derin karanlıkta bile aydınlığı bulabileceklerdir.