Augusto Pinochet’in Şili’yi demir yumrukla yönettiği 17 yıl boyunca, ülkede binlerce insanın çektiği acılar unutulmaz. Ancak Pinochet’in hikayesi, ölümünden sonra yeniden doğan bir vampir olarak devam eder. Şimdi, Güney Amerika’nın en ıssız bölgelerinden birinde, yıkık dökük bir malikanede saklanmakta ve yaşamını kan içerek sürdürmektedir. İki buçuk asırlık bir yaşamın ardından, Pinochet artık bu sonsuz lanetten yorulmuştur. Ancak bir gün, beklenmedik bir olay, yaşamını tamamen değiştirir. Karşılaştığı ani bir ilişki, ona yeni bir umut ışığı verir ve karanlığın içinden çıkmasını sağlar. Artık, geçmişin gölgeleriyle yüzleşirken, yeni bir kimlik ve anlam arayışına girer. Pinochet’in bu dönüşümü, hem içsel hem de dışsal mücadelelerle dolu olacaktır.