Sophia’nın yaşamı, kırk yaşına bastığı bu dönemde, derin bir içsel yolculuğun eşiğindeydi. Xavier’la olan ilişkisi, dışarıdan bakıldığında mükemmel bir denge ve uyum sergiliyordu. Ancak, bu denge, cinsel hayatlarındaki eksiklikle tehdit altındaydı. Evlerinin tadilatı için çağırdıkları marangoz Sylvain, beklenmedik bir değişimin habercisiydi. Sophia, Xavier’la olan ilişkisine ek olarak, Sylvain’e karşı da bir çekim hissetmeye başladı. Üçlünün ilişkisi, insanın duygusal karmaşıklığını ve ilişkilerin derinliklerini sorgulayan bir yolculuğa dönüşüyordu. Bu süreç, her birinin kendi duygusal sınırlarını keşfetmesine ve iç dünyasını daha derinlemesine araştırmasına olanak tanıyordu. Sophia, Xavier ve Sylvain arasındaki ilişki, aşkın ve insan etkileşimlerinin karmaşıklığını gözler önüne seren bir hikayenin parçasıydı.