Evcil hayvanlarla kurulan bağlar, sadece basit bir dostluk değil, aynı zamanda derin bir bağlılık ve sevgi ile doludur. Flo için, Alman Kurdu Lassie, sadece bir köpek değil, aynı zamanda bir arkadaş, bir aile üyesi, bir yol arkadaşıydı. Onlar arasındaki bağ, sıradan bir insan-hayvan bağından çok daha fazlasıydı. Ancak, hayat bazen beklenmedik dönemeçlerle doludur. Flo’nun ailesi, mali sıkıntılarla karşılaştıklarında, bir karar vermek zorunda kaldılar. Yeni bir başlangıç için taşınmaya karar verdiklerinde, sevgili Lassie gibi bir dostu yanlarında götüremezlerdi. Bu ayrılık, Flo için derin bir acı kaynağıydı. Ancak, şans eseri, bir umut ışığı belirdi. Andreas’ın eski iş arkadaşı, Graf von Sprengel, Lassie’yi kendi çiftliğinde barındırma teklifinde bulundu. Bu teklif, Flo’ya Lassie’yi zaman zaman ziyaret etme imkanı sağladı. Ancak, Lassie’nin Flo’yu özlemesi, köpeği kaçma girişimlerine sürükledi. Flo ise, her an dostunu düşünerek geçirdiği günlerde, köpeği için endişelendi. Sonunda, Lassie’nin kaçışı, ikisinin yeni bir serüvene doğru yelken açmasına vesile oldu.