Zarif dağların eteğinde yaşayan genç bir Kürt kızı, ailesinin baskısı altında olmasına rağmen istemediği bir birlikteliği reddederek kendi kararını verdi. Kalbi başka birine ait olan genç kız, özgürlük arzusuyla dolup taşarken, hayatını gerçek aşkının yanında geçirmek istedi. Ancak, bu masum başlangıç, zaman içinde acı bir kaderin habercisi oldu. Sevdiği adam, her geçen gün değişmeye ve bilinmeyen bir karaktere bürünmeye başladı. İlk günkü masumiyet ve sevgi kayboldu. Genç kız, hayalini kurduğu aşkın yerine yabancı biriyle yaşamaya mahkum oldu. Sevdiği adamın duygularındaki bu ani değişim, genç kızın kalbini paramparça etti. Sonunda, sevgilisi tarafından terk edildiğinde, genç kızın dünyası başına yıkıldı. Acıları burada son bulmadı. Sevdiği adamın ihanetiyle yüzleşen genç kız, ailesinin de ona inanmadığını fark etti. Adamın iddialarını destekleyen manipülatif sözleri, ailesi arasında derin bir çatışma yarattı. Kızın annesi, kızının masumiyetini korumak adına zorlu bir kararın eşiğine geldi. Kızının trajik bir kaderle yüzleşebileceği gerçeğiyle baş etmek, annenin içindeki çatışmayı daha da derinleştirdi. Kararını verirken, kendi kızının geleceğini riske atmanın ağırlığı altında ezildi.